Bazen bir valizi sessizce toplarsınız; içinde sade kıyafetler değil, umutlar da vardır. Yeni bir başlangıç, başka bir ülkede atılan taze bir adım... Bulgaristan, son yıllarda bu adımı atmak isteyenler için hem stratejik konumu hem de görece kolaylaşan oturum izinleriyle dikkat çeken bir seçenek haline geldi. Öyleyse ama bu süreci kolaylaştıran nedir? Ve daha önemlisi, "kolay" derken ne kadar kolaydan bahsediyoruz?
Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan, yabancı yatırımcılar, serbest meslek sahipleri, öğrenciler ve aile birleşimi yoluyla gelmek isteyenler için farklı yollar sunmakta. Her yolun kendine has avantajları ve elbette bazı kıvrımlı patikaları da var.
Yani mesele yalnız bir dilekçe doldurmak değil.
Asıl mesele, doğru kapıyı hangi anahtarın açtığını bilmektir.
Hayatın dönemeçlerinde bazen öyle bir yol çıkar ki karşınıza, o yol ne tamamen bilinmedik ne de bütünüyle tanıdıktır. Bulgaristan, tam da böyle bir durakta bekliyor sizi. Ne çok uzak ne de bütünüyle yabancı… Öyleyse neden bu ülke? Neden başka değil de tam olarak Bulgaristan?
Bulgaristan, 2007 yılından bu yana Avrupa Birliği üyesidir. Bu ne anlama gelir?
Hukuki dille ifade edersek, oturum izni alan bir kişi, Schengen Bölgesi'nde vizesiz seyahat hakkına doğrudan sahip olmasa bile, AB normlarına daha yakın haklara adım atmış olur. (Schengen: Avrupa’da birçok ülke arasında sınır kontrolleri olmaksızın serbest dolaşım imkânı sunan bölge)
Fakat mesele yegâne pasaport kontrolünden kolay geçmek değil.
Asıl mesele, o sınırların ardında açılan yeni ekonomik, sosyal ve kültürel olanaklardır.
Oturum izni aldıktan sonra:
Kısacası, bu izin yegâne Bulgaristan’a değil, Avrupa'nın geri kalanına uzanan bir köprüdür.
Yatırım yapmak isteyenler için Bulgaristan, vergi avantajlarıyla öne çıkan bir ülkedir. Kurumlar vergisi yalnızca %10’dur ki bu Avrupa ortalamasının oldukça altındadır.
Üstelik:
Tüm bunların ötesinde, Bulgaristan’da yaşam maliyetleri Fransa, Almanya ya da Hollanda gibi AB ülkelerine göre çok daha uygundur.
İstanbul’da bir öğle yemeğine ödediğiniz bedelle Sofya’da akşam yemeği yemeniz mümkün olabilir.
Ve bu, göçmenler için başlı başına bir motivasyon kaynağıdır.
Yabancı bir ülkede ev hissini bulmak zordur. Bununla birlikte Bulgaristan, Türkiye’ye kültürel ve coğrafi yakınlığıyla bu zorluğu biraz olsun hafifletiyor.
Doğayla iç içe yaşamak isteyenler için Rodoplar’da bir dağ evi, sahil havası sevenler için Burgaz kıyıları ya da daha şehirli bir yaşam isteyenler için Sofya’da merkezi bir daire mümkün.
Ve belki de en önemlisi:
İnsan, yabancısı olduğu bir yerde kendine bir hayat kurduğunda, o hayatın bir tek adresi değil, anlamı da değişir.
Yeni bir ülkede yaşama düşüncesi, heyecan kadar sorumluluk da getirir. Herkesin yaşam planı, mesleği, aile yapısı ve geleceğe dair beklentisi farklıdır. Dolayısıyla Bulgaristan da oturum izinlerini bu çeşitliliği göz önünde bulundurarak kategorilere ayırmıştır. Her biri farklı bir ihtiyaca, farklı bir zamana ve farklı bir hayat tarzına karşılık gelir.
Bu izin, genellikle ilk adımı atmak isteyenler için başlangıç noktasıdır.
Bulgaristan’da 1 yıl süreyle yaşama ve çalışma hakkı tanır. Gerekli koşullar sağlandığında her yıl yenilenebilir. En fazla 5 yıl bu statüde kalınabilir.
Hangi durumlarda verilir?
Başvuru yapabilirsiniz.
Hukuki terimle “временно пребиваване” olarak geçen bu izin, halk arasında “bir yıllık oturum” olarak anılır.
Genellikle belgeler arasında şunlar istenir:
Geçici oturum, bir geçiş dönemidir ne tamamen yerleşiksinizdir ne de yabancı. Ama bu dönemin sonunda daha sağlam bir temel atmak mümkündür.
Bu izin, geçici oturum izniyle Bulgaristan'da 5 yıl kesintisiz olarak ikamet etmiş kişilere verilir.
“Uzun süreli ikamet izni” Avrupa Birliği'nin “kalıcı yerleşim statüsü”ne geçişte önemli bir aşamadır.
Bu statüyü kazanan kişi:
Gelgelelim dikkat edilmesi gereken bir husus vardır:
Bu statü AB çapında bazı hakları beraberinde getirse de Bulgar vatandaşlığı ile aynı değildir.
Halk arasında bu izin genellikle “beş yıl dolunca alınan statü” veya “yerleşik oturum” olarak tanımlanır.
Ve işte en köklü adım: Daimî Oturum İzni
Bu izin, kişinin Bulgaristan'da süresiz olarak yaşamasına ve çalışmasına olanak tanır. Vatandaşlığa giden yolda en sağlam basamaktır.
Kimler başvurabilir?
Bahsi geçen izne sahip kişiler artık “göçmen” olarak değil, “yerleşik” olarak kabul edilir.
Halk arasında “süresiz oturum” ya da “artık çıkış yapmana gerek yok izni” olarak anılır.
Daimî oturumun avantajları:
Belirtilen izin türleri sade yasal statüler değil, beraberinde bir göçmen hikâyesinin bölümleridir. Her biri yeni bir dönemin, yeni bir alışkanlığın, yeni bir kimliğin başlangıcıdır.
Kimi zaman yol uzundur ama kestirme bir patika vardır, bilen içindir. Oturum izni almak da öyle... Resmî prosedürler her zaman vardır elbet, buna karşın bazı yöntemler hem zaman kazandırır hem de süreci kolaylaştırır. Burada sözünü edeceğimiz yollar yasal sınırlar içinde, ama bürokrasinin kıvrımlarında daha az dolanarak ilerlemenizi sağlar.
Yine de her yöntem kendi içinde farklı dinamikler taşır. Yani kolay olan herkes için aynı anlamı taşımaz. Kimi için evlilik bir formalite gibi görünse de başkası için ciddi ve duygusal bir bağdır. Kimi için şirket kurmak bir iş fikriyken, diğeri için yalnızca bir statü aracıdır.
Hepsine birer birer bakalım.
Belki aşk, belki kader, belki stratejik bir tercih... Sebebi ne olursa olsun, Bulgar vatandaşı ile evlenen bir kişi, oturum izni alma hakkını kazanır.
Başvuru süreci diğer yöntemlere göre hızlı işler. Lakin dikkat:
Yetkililer, bu evliliklerin “gerçek” olup olmadığını anlamak için zaman zaman birebir görüşmeler, ev ziyaretleri ve evlilik belgelerine dair detaylı incelemeler yapar.
Hukuki adıyla bu durum, "aile birleşimi hakkı" kapsamında değerlendirilir.
Halk arasında ise çoğunlukla “evlilikle alınan izin” olarak bilinir.
Not: Evlilik yoluyla alınan izin, ilk etapta geçici olur. Zamanla uzun süreli oturuma dönüşebilir.
Bulgaristan, özellikle son yıllarda uluslararası öğrenciler için cazip hale gelmiştir. Üniversite ücretlerinin Batı Avrupa’ya göre düşük olması ve bazı bölümlerde İngilizce eğitim verilmesi bu ilgiyi artırmaktadır.
Bir Bulgar üniversitesinden kabul alan yabancı öğrenciler, eğitim süresi boyunca geçici oturum izni alabilirler. Bu izin her yıl yenilenebilir.
Gerekli belgeler arasında:
bulunur.
Halk arasında bu statü “öğrenci oturumu” olarak geçer ve genellikle daha az denetime tabidir. Bununla birlikte çalışmak isteyen öğrencilerin ekstra olarak çalışma izni alması gerektiği unutulmamalıdır.
Girişimcilik, bazıları için bir yaşam tarzıdır. Bulgaristan’da küçük veya orta ölçekli bir işletme kurmak, oturum izni almak için etkili ve sürdürülebilir bir yoldur.
Bu işleyişte:
Hukuki çerçevede bahsedilen, ticari faaliyet yoluyla ikamet izni olarak tanımlanır.
Halk arasında ise genellikle “şirket kurup kalma izni” olarak bilinir.
Avantajı şu:
İşletmeniz başarılı oldukça, oturum hakkınız da o derece güçlenir.
Belirtilen yöntem, sermaye gücüne sahip kişiler için özel olarak tasarlanmıştır. Bulgaristan yasaları, belli bir miktar yatırım yapan kişilere oturum hakkı tanır.
Şu anda geçerli olan yasal düzenlemelere göre:
Bu yüksek bütçeli ama düşük bürokratik engelli bir yoldur.
Bunun yanı sıra uzun vadede Bulgar vatandaşlığına geçişi kolaylaştırabilir.
Yatırımcıların büyük çoğunluğu bu yöntemi “yatır, bekle ve yerleş” formülüyle tanımlar.
Bununla birlikte detaylı danışmanlık almadan adım atılması önerilmez.
Bir başka pratik yöntem de ticaret temsilciliği kurmaktır. Bu seçenek, özellikle Türkiye’de bir şirketin sahibi olan kişiler için uygundur.
Bulgaristan’da, mevcut şirketinizin ticari temsilciliğini açarak, kendinize ve ailenize oturum izni başvurusu yapabilirsiniz.
Avantajları:
Halk arasında bu yöntem “şirket uzantısı ile oturum” ya da “şube üzerinden izin alma” şeklinde adlandırılır.
Eğer soy ağacınızda Bulgaristan’dan göç etmiş bir akrabanız varsa özellikle Osmanlı sonrası dönemde Türkiye’ye göç etmiş kişilerden söz ediyorsak bu yöntem tam size göre olabilir.
Bulgar kökenli olmak, bazı durumlarda doğrudan oturum izni hatta vatandaşlık hakkı dahi sağlayabilir.
Gerekli belgeler:
İlgili yöntem hem duygusal bir geri dönüş hem de hukuken güçlü bir dayanak olabilir.
Halk arasında “dededen kalma hak” ya da “kökenle alınan oturum” olarak bilinir.
Kimi zaman bir izni almak, yegâne bir belgeye ulaşmak değil; kökleri, niyetleri ve hayalleri belgelemektir aslında.
Bu yöntemlerin her biri, farklı bir hayatın kapısını aralayabilir.
D tipi vizeyle Bulgaristan’a giriş yaptıktan sonra, esas maratonun başladığını söylemek yanlış olmaz.
Vize yalnızca bir davettir; esas olan, bu davetin ev sahipliğine dönüşmesidir. İşte tam bu noktada “oturum izni” devreye girer.
Yani Bulgaristan’da yasal ve uzun süreli yaşam hakkı, lakin yerel makamlarca verilen oturum izni ile mümkündür.
Bu evre, görünürde belge işlerinden ibaret gibi dursa da gerçekte bir yerleşme kararlılığının resmi ifadesidir.
Her oturum izni başvurusu, kişinin başvuru gerekçesine göre bazı değişiklikler gösterse de temel olarak şu belgeler talep edilir:
Bazı başvuru türlerinde bu listeye ek belgeler de istenebilir. Örnek vermek istersek:
Belgelerin tamamı Bulgarca’ya çevrilmiş ve noter onaylı olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki bu belgeler, bir ülkenin sizi tanıma ve kabul etme sürecinin temel dayanaklarıdır.
Oturum izni başvuru süreci, Bulgaristan’da bulunan Göçmenlik Ofisleri (Migration Directorate) üzerinden yürütülür.
Işleyiş genellikle şu şekilde ilerler:
Bu aşamaların her biri, hemen hemen bir güven inşası gibidir. Ülke size “bir yıl kalabilirsin” dediğinde, siz de ona “burada yerimi inşa ediyorum” dersiniz.
Her resmi seyir gibi, oturum izni başvurusunun da kendine has incelikleri vardır.
Bazı ayrıntılar, başvurunun kaderini belirleyebilir.
İşte dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:
Oturum izni, yalnızca bir karttan ibaret değildir. O kart; bir adres, bir aidiyet, bir köklenme belgesidir.
Bir ülkeye yerleşmek başka, o ülkenin vatandaşı olmak bambaşkadır. Oturum izni, bir yaşam hakkı tanır; vatandaşlık ise o hayatın artık size ait olduğunu belgeler. Bulgaristan’da uzun vadeli yaşamayı planlayanlar için vatandaşlık, göç hikâyesinin son durağı değil, yeni bir başlangıç noktasıdır.
O zaman, bir ülkeye sade kalıcı olarak yerleşmek yeterli midir?
Hayır. Vatandaşlık, yalnızca süreyle değil, niyetle, sabırla ve yasal uygunlukla kazanılır. Herkes başvurabilir ama herkes kabul edilmez.
Aşağıda bu sürecin nasıl işlediğini, hangi koşulların sağlanması gerektiğini ve hangi ayrıntılara dikkat edilmesi gerektiğini tüm yönleriyle ele alıyoruz.
Vatandaşlığa giden yolun kapısı daimî oturumdan geçer.
Yani, Bulgaristan vatandaşlığına başvurabilmek için öncelikle daimî oturum izni almış olmanız gerekir.
Öyleyse, kimler daimî oturuma başvurabilir?
Bu statüyü kazanan kişi, artık Bulgaristan’da süresiz olarak yaşama, çalışma, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahip olur.
Fakat daimî oturum, vatandaşlık başvurusu için yalnızca bir önkoşuldur; nihai hedefin yalnızca yarısıdır.
Bir ülke vatandaşı olmak, yalnızca o ülkede yaşamış olmakla değil, o topluma “ait” olmakla ilişkilendirilir.
Bu vesileyle Bulgaristan da vatandaşlık başvurularında yalnızca süreye değil, birçok farklı kritere bakar.
İşte temel koşullar:
Sunulması gereken başlıca belgeler:
Bu dönemde başvurunun hangi nedenle yapıldığı da önem taşır. Mesela:
Vatandaşlık başvurusu, teknik olarak belgelerle yürütülen bir proses gibi görünse de arka planda birçok hassas detay barındırır.
Bazı başvurular belgeler eksiksiz olmasına rağmen uzun süre beklemeye alınabilir ya da reddedilebilir.
İşte sürecin hassas noktaları:
Vatandaşlık, bir tek bir kimlik kartı ya da pasaport değil; hem de yeni bir bağdır.
Dilini konuştuğun, yasalarına uyduğun, sokaklarını tanıdığın bir ülkenin artık seni “bizden biri” olarak kabul etmesidir.
Her resmi evre gibi, Bulgaristan’da oturum ve vatandaşlık başvuru süreci de dikkat, özen ve bilgi ister. Ne yazık ki bu zamanda birçok kişi, küçük gibi görünen ama büyük sonuçlara yol açabilecek hatalar yapmaktadır.
Bazen bir belgenin yanlış çevrilmesi, bazen yanlış zamanda başvuru yapılması; tüm planları geri sarmaya, hatta süreci tamamen sona erdirmeye neden olabilir.
Bu kısımda, en sık karşılaşılan hataları ve bunlardan nasıl kaçınılabileceğini detaylı biçimde ele alıyoruz.
Çünkü bazen doğru adımı atmadan önce, nereye basılmaması gerektiğini bilmek gerekir.
Belki de en temel ve sık rastlanan hatalardan biri budur.
Bazı başvuru sahipleri, Bulgaristan’a turistik vize (C tipi) ile giriş yaparak oturum izni başvurusu yapılabileceğini zanneder.
Bu son derece yaygın, lakin yanlış bir algıdır.
Oturum izni başvurusu tek D tipi vize ile mümkündür.
C tipi vizeler yalnızca kısa süreli ziyaretler içindir ve bu vizelerle yapılan başvurular doğrudan reddedilir. Üstelik bu tür hatalı girişimler, sonraki başvurular için de olumsuz bir iz bırakabilir.
Bundan ötürü:
Unutulmamalıdır ki doğru kapıyı, doğru anahtar açar. Yanlış vize türüyle yapılan giriş, sürecin henüz başında yanlış yola sapmak anlamına gelir.
Resmî işlemlerde evrak, her şeydir.
Gelgelelim birçok kişi, belge toplama sürecini yalnızca bir “liste tamamlama” işi gibi görür. Oysa her belgenin içeriği, güncelliği ve sunulma biçimi son derece önemlidir.
Sık karşılaşılan belge hataları:
Bu tür eksiklikler, başvurunun reddine veya ertelenmesine yol açar.
Ek olarak belgelerdeki küçük gibi görünen hatalar, yetkililerde şüphe uyandırabilir. “Bu kişi ne kadar ciddiyetle yaklaşıyor?” sorusunun cevabı doğrudan evraklarda aranır.
Şundan dolayı:
Belgeler tam, niyet ciddi ama zamanlama hatalıysa… O zaman sürecin akışı bozulur.
Zamanlama, bu zamanda hem stratejik hem de yasal bir öneme sahiptir.
En sık yapılan zamanlama hataları şunlardır:
Bazen insanlar, süreci “hallederiz” yaklaşımıyla yönetmeye çalışır. Bununla birlikte Bulgaristan bürokrasisi, bu esnekliğe pek açık değildir.
Zamanında yapılmayan bir işlem, bazen aylarca beklenen emeğin boşa gitmesine neden olabilir.
Özetle söylemek gerekirse;
Her detay, bütünün bir parçasıdır. Bu bağlamda oturum ve vatandaşlık sürecinde en büyük başarı, hata yapmamayı becermekte gizlidir.
Oturum izni ve vatandaşlık başvuruları, yalnızca birkaç form doldurmak ya da birkaç belge sunmaktan ibaret değildir. Bu aşama; yasal ayrıntılarla örülü, dili farklı, prosedürleri zaman zaman karmaşık ve yorucu olabilen bir yoldur.
İşte tam da bu nedenden dolayı, doğru bir rehberle yola çıkmak bazen başarının anahtarı olabilir.
Her yolculukta bir harita iyidir, ama bilinmeyen bir ülkede rehber çok daha değerlidir.
Profesyonel danışmanlık hizmetleri, işte bu noktada devreye girer. Size yalnızca yön göstermekle kalmaz, beraberinde olası engelleri daha yola çıkmadan önce görmenizi sağlar.
Başvuru sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri, her şeyi internetten öğrenmeye çalışmaktır. Elbette bilgi çağında yaşıyoruz; ama resmî işleyişler, genellikle değişken ve yorumlanması zor detaylarla doludur.
Profesyonel bir danışmandan alınan destek ise yalnızca zaman değil, çoğu zaman moral de kazandırır.
Danışmanlık almanın başlıca avantajları:
Kimi zaman bu hizmet bir lüks gibi görünür, ama aslında en başta yapılan doğru yatırım, sürecin tamamında çok daha fazla maliyet ve zaman kaybını önleyebilir.
Danışmanlık almak faydalı olabilir, evet… Bununla birlikte bu hizmetin kalitesi, alınan yol kadar önemlidir. Çünkü piyasada ne yazık ki her kendini “uzman” olarak tanıtan kişi ya da kurum güvenilir değildir.
Yanlış yönlendirmelerle zaman kaybeden, maddi zarara uğrayan ve hayal kırıklığı yaşayan pek çok başvuru sahibi olmuştur.
Öyleyse, iyi bir danışmanlık firması nasıl seçilir?
Unutulmamalıdır ki profesyonel destek almak, bir zayıflık değil, bilinçli bir tercih ve stratejik bir adımdır.
Bazen tek başına yürümek cesaret ister; ama doğru bir rehberle ilerlemek, yalnızca cesaretinizi değil, gücünüzü de çoğaltır.
Bir ülkeye yerleşmek, yalnızca belgelerin tamamlanması ya da sınır kapısından geçmekle ilgili değildir.
Asıl mesele; o ülkenin sokaklarında yürürken yabancı hissetmemek, markette alışveriş yaparken tereddüt etmemek, komşunuzun “Merhaba”sına içtenlikle karşılık verebilmektir.
Bulgaristan hem coğrafi yakınlığı hem de sosyo-kültürel benzerlikleriyle Türkiye’den göç etmek isteyenler için oldukça cazip bir rota. Buna karşın cazibenin yanında gerçeklik de vardır. Bu gidişat planlama, bilgi ve sabır gerektirir.
Bu yazıda; hangi oturum izni türünün size uygun olduğunu, D tipi vize sürecinden vatandaşlığa kadar atılacak adımları, sık yapılan hataları ve doğru bir danışmanlık hizmetiyle nasıl ilerlenebileceğini tüm yönleriyle ele aldık.
Yolculuğunuz nerede başlarsa başlasın, hedef bellidir
Yeni bir ülkede kendinize ait, sağlam temelleri olan bir hayat kurmak.
Bunun için atacağınız her adımın, imzalanacak her evrağın, verilen her beyanın arkasında bir yaşam iradesi yattığını aklınızda bulunsun.
Ve belki de en önemlisi şudur:
Oturum kartı ya da vatandaşlık belgesi, yalnızca bir kimlik değil; seçtiğiniz yeni hayata verdiğiniz sözün resmî karşılığıdır.
Evet, Bulgaristan’da geçerli bir oturum iznine sahip olan kişiler, tıpkı Bulgar vatandaşları gibi araç satın alabilir, plaka tescili yaptırabilir ve aracı kendi adlarına sigortalayabilirler.
Buna karşın araç tescili sırasında şu belgeler istenir:
Araç satın alındıktan sonra vergi ve sigorta işlemleri de sahibin adına düzenlenir.
Bir diğer önemli husus, Türkiye plakalı aracı Bulgaristan’a sokup orada uzun süre bırakmak yasal değildir. Bu sebeple araç alımı Bulgaristan içinden yapılmalıdır.
Evet. Bulgaristan’da oturum izni sahibi yabancıların çocukları, devlet okullarında ücretsiz eğitim hakkına sahiptir.
Bu hak, Avrupa Birliği vatandaşlarına sağlananla benzer şekilde işler. Ama eğitim dili Bulgarca olduğu için çocukların dil uyum süreci göz önünde bulundurulmalıdır.
Bazı devlet okullarında, özellikle Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde, Türkçe seçmeli ders ve dil desteği de sağlanabilir.
Özel okullar ise ücretlidir, lakin bazıları İngilizce veya iki dilli eğitim vermektedir.
Hayır. Bulgaristan’da oturum izni almak, Türkiye vatandaşlığından çıkmak anlamına gelmez.
Kişi, Türkiye vatandaşlığını korurken Bulgaristan’da oturum hakkına sahip olabilir.
Fakat vatandaşlığa geçme sürecinde bazı durumlarda çifte vatandaşlık durumu gözden geçirilir.
Her iki ülkede de vergi mükellefi olma, adres beyanı ve sosyal güvenlik gibi konular yasal düzlemde ayrı değerlendirilir.
Bu vesileyle çifte yükümlülük doğmaması adına bir mali müşavirden destek alınması tavsiye edilir.
Duruma göre değişir.
Geçici oturum izni olan kişiler için genellikle çalışma izni alınması gerekir.
Gelgelelim bazı oturum türleri (örnek vermek istersek yatırımcı, şirket sahibi ya da uzun süreli oturum) sahibine doğrudan çalışma hakkı tanır.
Özellikle şirket kurarak alınan oturum izni, sahibine kendi işinde aktif olarak çalışma hakkı verir.
Başkasının yanında çalışmak için ise ayrı bir prosedür gerekir.
Uzun süreli ya da daimî oturuma geçildiğinde çalışma izni gerekliliği ortadan kalkar.
Evet, buna karşın dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.
Oturum izni sahipleri, bir takvim yılı içinde 183 günden fazla Bulgaristan dışında kalamaz. Bu süre aşılırsa oturum hakkı iptal edilebilir.
Ek olarak:
Seyahat planları yapılırken bu süre kısıtlamalarının dikkate alınması büyük önem taşır.
Aksi halde yıllarca süren oturum süreci kesintiye uğrayabilir.
Faydalı Kaynaklar
Resmî göç işlemleri, oturum ve vatandaşlık süreçleriyle ilgili en güncel bilgiler bu kurumun denetimindedir. Başvuru formları, belge örnekleri ve güncel düzenlemeler buradan takip edilebilir.
D tipi vize başvuru süreci, gerekli belgeler ve Türkiye’deki Bulgar konsolosluklarının güncel uygulamaları hakkında bilgi sağlar. Ekstra olarak vize başvurularına dair duyurular ve randevu sistemleri de bu siteden takip edilebilir.
https://www.mfa.bg/en/embassies/turkey
AB üyesi olan Bulgaristan’daki ikamet hakları, AB dışı ülke vatandaşlarının hak ve yükümlülükleri ile oturumdan vatandaşlığa kadar genel süreçler hakkında kapsamlı bilgiler sunar.